31 Temmuz 2007 Salı

Güzel haberler (16h 4g)

Öncelikle geçen hafta perşembeden pazar gecesine kadar şehir dışında olduğum için yorumlara cevap veremedim, tüm arkadaşlara teşekkür ederim.

Dün doktor kontrolüm vardı ve gidip yine bebişlerimizi gördük. Çok iyiler maşallah, 16 hafta 4 günlük olmalarına rağmen 17-18 haftalık büyüklüğündeler. Üçü de iyi görünüyor, çok hareket ediyorlar. Doktor bu sefer de 2 erkek 1 kıza benzetti :)) 2'ye 1 olacak gibi ama ne olacağı belli değil. Sağlıklı olsunlar da, nasıl olursa olsun.

Ben de iyiyim çok şükür, bulantılarım geçti denebilir. Sağ tarafımdaki sancı için doktor bana metsil verdi :)) Bebeği olanlar bilir, gaz ilacı. Dahiliyecinin verdiği ilaçları da onayladı. Safra kesem olmadığı için enzim onlar sadece zaten. Başka bir sıkıntınız var mı diye defalarca sordu, ben de yok diye tekrarladım. Sadece ayaklarım bileklerim şişti ama o da 4 gündür uzanma fırsatı bulamadığım için. Gittiğim ortamda yatamazdım. ;) Bol akrabalı kalabalık bir ortama gittim de.

Pratik anne bana üçüz blog adresleri göndermiş, teşekkür ederim. Şimdi hepsine bakacağım. O kadar merak ediyorum ki, o kadar çok sormak istediğim şey var ki. Nasıl besliyorlar, nasıl uyutuyorlar, nasıl emzirdiler, üçünü bir mi yoksa ayrı mı yatırmak lazım? vesaire vesaire... :)

Bir de bir mail grubuna falan üye olmak istiyorum, anne bebek sitelerine bakarım ama mail grubu veya forumlara üye değilim. Şöyle ikiz üçüz anneleriyle konuşabileceğim bir gruba üye olsam güzel olacak ama hangisi daha iyi, daha çok anne var bilemiyorum, bir sürü gruba da üye olmak istemiyorum, takip edecek vakit bulamam. Tavsiyelerinizi bekliyorum...

25 Temmuz 2007 Çarşamba

Gaz sancısı, hastane vs vs...

Geçen cuma günü temizlikçinin sayesinde banyoda düştüm. Sular kesilecek seçimden sonra diye kovaya su dolduruyormuş, unutmuş gitmiş. Prensesim geldi, annecim sular akıyor diye ben de kalktım banyoya bir baktım sular taşıyor yerlere kapatayım diye girdim ama yerler havuz gibi olunca ayağım kaydı ve yere yapıştım. Allahtan kalçamın üzerine çok usturuplu bir şekilde düştüm. Ellerimle nereye tutunduğumu farkında değilim ama çenemi bir yere vurdum. Hemen üstümü değiştirip uzandım, bayağı bir müddet uzandım bebeklere bişi olacak diye çok korktum ama ağrım sancım falan olmadı. Bebekler zaten bulundukları suyun içinde güvende oluyorlar ama herhangi bir açılma veya düşük riski olursa diye korkuyor insan.

Eşime düştüğümü söylemedim, çok kızacağını biliyorum, dikkatsiz olan ben olacaktım. ;) O gece uyurken bir ara sancı ile uyandım ve sağ tarafımda ağrım sancım vardı. Bu daha önce de olan birşey olduğu için düşmeyle ve bebeklerle alakası yoktu. Sabah eşime beni dahiliyeye götürmesini söyledim ve pazartesi için randevu aldık. İlk doğumdan 40 gün sonra acil safra kesesi ameliyatı olmuştum, şimdi de başka bir şey çıkacak diye kendi kendime kuruntu yaptım açıkcası. Ne kadar kuruntulu bir insanım ben :)

Neyse, tahliller, ultrason falan derken sadece gaz sancısı olduğu ortaya çıktı. Ben de rahatladım. Gaz sancıları, hazımsızlık, şişkinlik, reflü ilerleyen aylarda bol bol çekecekmişim, safra kesemin olmayışı hamilelikte beni biraz zorlayacakmış. Doktoru çok sevdim, çok tatlı herşeyi detaylı açıklayan bir adamcağızdı. Tahlillerim sonucunda kolesterolüm çok yüksek çıktı. Hamilelik artışından da daha yüksek. İlaç verilemeyeceği için doktor diyet dedi. O kadar çok şeye dikkat etmem gerekiyor ki anlatamam. Hem üçüzleri sağlıklı bir şekilde besleyeceğim hem kendi sağlığıma dikkat edeceğim, nasıl olacak bilemiyorum. :)

Sema Hastanesi çok güzeldi, doğum için de gezdik, doktorlarla konuştuk, yeni doğan yoğun bakım konusunda bilgi aldık ve büyük ihtimalle bu hastanede yaptırabiliriz doğumu. Doktorların ne kadar tecrübeli olduklarını sordum, hemşireleri sordum. Acil durumlarda cerrahlarını sordum. Oldukça tatmin edici cevaplar aldık. Geçenlerde bir üçüzleri varmış 29 haftalık doğmuş ve 40 gün küvezde kalıp sağlıklı bir şekilde çıkmışlar. Bu hastanenin SSK ile anlaşması var, normal doktor muayenelerinde SSK'lılara %20 yirmi indirim yapıyorlarmış galiba. Benim hem özel sigortam hem de SSK'm var. Özel sigorta doğum primimi çok düşük ayarladığı için çok fazla bir faydası olmayacak bize. Sigortanızı yenilerken bu sene doğurcam diye söyleseydiniz diyorlar. Bebekler doğar doğmaz SSK karnelerini çıkartırsak hastanenin doğum paketi mi ne varmış gecelik küvez 350'ye geliyor. Tek bebek için. Ben daha önce telefonla sorduğumda gecelik 1000 (bin) YTL demişlerdi.

Daha önce yazmamıştım galiba, daha önce yeni doğan yoğun bakım ücretini öğrenmek için bir kaç hastane aradım (Amerikan, Acıbadem, Kadıköy Şifa, Sema...) ve hemen hemen hepsi tek bebek gecelik 800 YTL'den başlıyor ve buna ihtiyaca göre artı ilaç vs masrafları da ekleniyor. Hastanenin yeni doğan servisinin tecrübesi gerçekten çok önemli ve bu konuda en iyisi gerçekten Amerikan ama 3 bebegin gecelik 1ooo'er ytl den bir ay kaldığını hesaplarsanız ve çıkabilecek eksra masrafları, maddi açıdan oldukça zorlayıcı olacak...

Yine de son kararımızı vermedik, biraz daha araştıracağız...

16 Temmuz 2007 Pazartesi

14 hafta / 4. gün kontrol

Bugün yine bebişleri görmeye gittik, rutin 2 haftalık kontrolümüz oldu. Bebişlerin durumu gayet iyi maşallah, Allah hep sağlıklı gelişiyor görmeyi nasip etsin, gidip görünce çok rahatlıyorum. Biri 9.2cm, biri 8.8cm, sonuncusu da 8,45cm. Yani üçü de 9 cm civarı ve haftasına göre normalmiş. Bir tanesi dediğim gibi çok haraketli, biri ağzını açıp kapatıyordu.

Doktor cinsiyetlerine de bakmaya çalıştı, birinin kız olduğundan bayağı emin, birisi erkek gibi görünüyordu, ben de gördüm ama yine de emin olunamıyor. Üçüncüsü hiç belli değildi. Doktor bana sanki 2 kız bir erkek gibi geliyor dedi. Valla bana da öyle geliyor ama bilemem Allah'ın takdiri, sağlıklı olsunlar da... ;)

Rahim ağzı ölçümü de yaptı doktor. 45mm geldi, 25mm'den büyük olması gerekiyormuş. Şu anda iyi yani kapalı görünüyor. Gerekmedikçe serklaj dikişi (rahim ağzına dikiş atılması) yapmıyorlar. Şu anda gerekmiyor ama doktor iki haftada bir kontrol edecek, açılma varsa, eğer değerde düşme varsa yapacak.

Eşimle kızım da ultrasonda bebekleri seyrettiler. Kızım, bir sürü kardeş istiyorum diyordu, bir sürü kardeşi olacak. İnternetteki üçüz videolarının bazılarını onunla seyrettim. Uygun olanları tabiki. Hastaneye gidicez doktor kardeşlerimi çıkarcak diyor. Vakti geldiğinde büyüdüğü zaman diyorum ben de. Doğdukları zaman ne yapacak bilemiyorum, şimdi prensesler gibi, o zaman mecburen ilgi dağılacak. Kıskanmayı daha bilmiyor, inşallah o zaman da kıskanmaz. Şimdi ultrason resimlerine bakıyoruz, kafası, karnı, bacakları diye... :)

Doktorumuz, doğurttuğundan beri kızımı görmemişti, ilk kez bugün gördü ve çok tatlı olmuş dedi. Ee numune sağlam diye bu işlere giriştik ama yaktınız bizi dedim. :))

14 Temmuz 2007 Cumartesi

:) Örnekler

Biraz youtube da triplets videosu seyrettim, bu çok hoşuma gitti...

Two Terrific Years with our Triplets




http://www.youtube.com/watch?v=1bPqyqoWLTM

http://www.youtube.com/watch?v=JkVXv-vlCvs


http://www.youtube.com/watch?v=uVTR51lIERI

13 Temmuz 2007 Cuma

Yoktum efendim :)

Geçen hafta çarşambadan bu hafta salı akşamına kadar buralarda değildim. Tatile gidemedik ama eşimin memleketine anne baba ziyaretine gittik. Hem de açık havada oturduk hep, sadece akşamları eve yatmaya gittik. Bir iki sabah haricinde midem beni hiç üzmedi. Bir sürü lezzetli mamaları yedim, hepsi de durdu. Eee bu da biraz kilo yaptı tabi, verdiğim kiloları geri almışım, umarım bebişler de almışdır. Onları pazartesi göreceğiz...

En önemlisi de eşimin bütün akrabalarını şok ettik.. :)) Önce annemle babama üçüz diye söyledik, çok şaşırdı annem, zaten bu karın 3 aylık değil, bizim gelin yanlış biliyor herhalde diye düşünüyormuş. Karnım acayip şişti bu arada, o yüzden çok büyük görünüyordu. Uzun müddet bir daha memlekete gelemeyeceğimizi de söyledik. Sonra görümceme söyledim, eniştemle beraberlerdi. Eniştem, hemen Allah kolaylık versin bacım dedi ama görümcemin olayı idrak edip inanması biraz uzun sürdü. Nasıl oldu gibi sorular sordu, ne yapıcaksın bağını üzümlere bak sen dedim ama yemedi. ;)

Sonra bir ara bir çok akraba toplanmıştı onların hepsine birden söyledik, ilk soruları ailende var mı oluyor, ben de bilmiyorum, yaşamıyor büyükler, soramıyorum gibi şeyler dedim. :))) Yalan söyleyemem hiç, laf dolaştırıyorum. Bir şeyi söylememek, yalan söylemek değildir di mi ama...

Güzeldi herşey ama 70 yaşındaki kayınvalidem bana hizmet ettiği, ona yardım edemediğim için utandım biraz. Zaten çok sağlıklı değil, ama yine de elinden geleni yapıyor. Ayrılırken, istediği gibi ağırlayamadığını, elinden ancak o kadar geldiğini söyledi. Daha ne yapacaksın ki anne dedim.

Evimize gelmek, pek iyi gelmedi açıkcası. Mide bulantılarım azaldı ama yine de oradakinden biraz daha fazla oluyor. Özellikle sabah erken saatlerde. 14 haftam doldu, bundan sonra biraz daha da iyi olacağımı düşünüyorum. Tabi karnım büyüdükçe başka şeyler çıkacak ama olsun.

Şimdilik bu kadar, yazacağım başka şeyler var ama başka bir yazıya kalsın... Biraz blog ziyareti yapayım, bakalım komşularım neler yapıyor... :)

2 Temmuz 2007 Pazartesi

Öylesine...

Hani bazı dostlar vardır, uzaktadırlar ama hep sevgiyle anarsınız. Aylarca konuşmasanız da farketmez, onlar sizin daimi dostunuzdur. İşte benim de öyle çok sevdiğim dostumun bugün doğumgünüydü. Sabah aradım, kutladım. Neler yaptığını falan sorduktan sonra sana bomba gibi bir haberim var dedim. Hamile misin dedi? Arayınca içinden öyle geçmiş, evet ama üçüz dediğimde şok oldu. Ben ve 4 çocuk düşünebiliyor musun dediğimde de gülmekten kırıldı. Bol bol güldü bu habere, öldürdün beni sabah sabah, hemen anneme söylemem lazım dedi. İyi dileklerde bulundu ve kapattık. Herhalde söylediğinde ailecek şok olmuşlardır.

Tabi ben hiç kendimden bahsetmediğim için ben ve 4 çocuk size anormal gelmeyebilir. Ama beni yakından tanıyan arkadaşlarım bu habere oldukça şaşıracaklardır. Ben ki, evlenmeden önce çocuk istemiyorum olacaksa 1 tane diyen, çocuklara hiçbir zaman yaklaşamamış sadece uzaktan cicik cicik sevmiş ve onlarla iletişim konusunda oldukça zayıf olan, şimdi anne olsa bile sadece kendi çocuğuyla ilgilenebilen, hala çok fazla değişmemiş olan... Hiçbir zaman düzenli, planlı programlı olmayı becerememiş olan, özgürlüğüne düşkün...

Ne demişler, büyük konuşma başına gelir... ;) Ben de vaktiyle çok büyük konuştum galiba. Kendimi dört çocuk annesi olarak hala düşünemiyorum. Açıkcası eşim de çocuklara aşırı düşkün olan biri değil ama kızına iyi bir baba. İkimiz de özgürlüğüne düşkün olan burçlardanız, şimdi 4 çocukla uzunca bir müddet bir yerlere çıkamayacağımızı düşündüğümüz için, ben de şimdilik dışarı çıkabiliyorken biraz gezelim diyoruz.

12. hafta kontrol

Uzun zamandır yazamadım. Sıcakların ve mide rahatsızlığımın bunda etkisi büyük. Zaten pek bir şey de olmamıştı.

Cuma günü tam 12 hafta 1 günlükken ense kalınlığı ölçümü için gittik. Dr. Esra hanım'ın bize ilk söylediği doktorunuz size bunun risklerini söylemiştir oldu. Biz de evet söyledi, biliyoruz dedik ve benden hamileliğimi üçüz olarak devam ettirmek istiyorum diye imza aldı. Sonra ultrasona geçti. Bebişlerin durumu gayet iyi. Ense kalınlığı ölçümü de iyi çıktı. Üçüz olunca ikili test, üçlü test falan yapılamıyormuş, bir ay sonra amniyosentez öneririz dedi. Ben de kabul etmedim. Bu konudaki düşüncelerimi daha sonra detaylı bir şekilde yazacağım. Doktor bana kalsa üçüz bırakmazdım, %60 erken doğum riski var, erken doğum sonrası eve hasta bebek götürmek büyük risk dedi. Ben de üçü de eşit büyürken böyle bir kararı almanın zor olduğunu, belki biri geri kalmış olsa alınabileceğini söyledim. Çok dikkat etmem gerektiğini söyledi. Kızımı kaldırmamam gerektiğini söyledi.

Bu arada biz kontrole kızımla gittik. Kardeşlerini görmeye geldi. Ekrandan gördü ama pek bir şey anlayamadığı için sevmedim dedi. Biz bunu ekrandan gördüğü için sevemedi olarak yorumladık ve ona da sevemedin mi yani dedik. Çok küçükler şimdi ancak ekrandan görünüyorlar tarzında konuşunca o da sevemedim demeye başladı. ;)

Eve döndükten sonra kendi doktorumla konuştum, Esra Hanım'ın bizi ikna edeceğini düşünmüş sanırım. Biz size saygı duyarız dedi. 2 hafta sonra kontrole çağırdı.

Bu iki hafta yalnızım, kardeşim gitti, oldukça zorlanıyorum. Bir yardımcı ayarlıyorum, o da iki hafta memleketine gitti, dönünce başlamasına karar verdik gibi. Komşum buldu, eli yüzü, konuşması düzgün biri. Bakalım bir ay dener, bakarız.