27 Mart 2009 Cuma

27 Mart 2009 da biz

Şu anda üç meleğim uyuyor. Onlar uyanmadan ne kadar yazabilirsem... :)

Kara kızım fıldır fıldır yürüyor, gamsız, gezsin tozsun, koltuk tepelerine çıksın. Bıdık bıdık gezen evin bıcırığı, her an arkanızda bitiverir. Gözlerinin içine giren bir sürü siyah saçı var, toka takmazsak orman kaçkını gibi...

Minik kedim, cilveli kuzum, yeni yeni yürüyor, bir şeylere kızınca kafasını çevirip tafralar atıyor. Babayı görünce kucağına atlıyor. Oturup oyun oynamayı daha çok seviyor. Saçlar düz düz kızıl ama koyuluyor sanki, arkadan uzuyor, erkek çocuğu gibi komik.

Kızlar baba, dede ve mama dışında konuşmuyorlar herşey ıh ıh işaretle.. Bazen birbirlerine çığlık atarak konuşup gülüyorlar. Çok alemler. Oğluşum ise anni anni diyor. Başka bir şey demiyor.

Oğlumun fizik tedavisine devam ediyoruz. Son haftalarda köpek ve azı dişlerini patlattığı için çok ağlıyordu. Benden başka kimsede durmuyordu, bende bile. Bu hafta daha iyi çok şükür. Hala tam dönme yapamıyor ama eskisine göre gelimeler var, kafa daha iyi, sol kolda uzanma çok ilerledi, sağda da hafiften uzanma başladı. Göz takibi oldukça arttı, artık etrafla daha ilgili. Sırtı biraz daha iyi oldu falan.. Insallah donmelere de baslarsa gerisinin geleceğini umut ediyoruz. Bana aşırı düşkün uyanık olduğu tüm zamanlarda yanından ayırmıyor.

Kızlara sevin onu diyorum kafasını okşuyorlar, sarılıyorlar. Kızlar çok sert davranmadıkça o da ağlamıyor artık. Çok şekerler.

Kardeşim hala benimle kalıyor, bir de gunduzlu ev işlerine yardımcı geliyor. O şekilde bakıyoruz çocuklara. Bazen hepsi ağlıyor, ev tımarhane gibi oluyor ama o kadar şekerler ki hepsi geçiyor.
Oğluşum uyandı ağlıyor...