
Bebeklerimizi gördük, sağlıklı olduklarını duyduk ve rahatladık. :)
Doktorum önce karından ultrasonografi ile bebeklere bakıyor, sonra da vajinal ultrasonografi ile rahim ağzının uzunluğunu ölçüyor. Bu arada tansiyonum ölçülüyor, en son da tartılıyorum.
Erkek bebek : 982 gram,
Sağdaki kız : 844 gram,
Soldaki kız : 932 gram olmuş.
Üçünün de büyüklüğü haftalarına göre normal. Rahim ağzının (serviks) uzunluğu 4,2 cm, gayet normal. Şu anda herhangi bir sorun gözükmüyor çok şükür. Tansiyonum büyük 10 küçük 7 geldi. İyi. Kilom da 80,5 geldi. 2 hafta önce 78,5 idi. Kilo durumumu konuşmadık, çünkü listemi çıkartıp başka şeyler sorunca kilomun durumunu sormayı unuttum. :)
Sabah kahvaltıdan sonra üzerime bir fenalık, çarpıntı, bir kötülük geliyordu. Onu söyledim. Şeker tahlili vaktim gelmiş, onu yaptırın, eğer şekerle ilgili bir sorununuz yoksa bir sebebi yok dedi. Öğünlerde fazla yüklenmeyin, azar azar sık sık yiyin dedi. Daha önceki hamileliğimde şeker sorunum olmamıştı, bakalım inşallah bu sefer de olmaz. Tansiyonum şimdilik iyiymiş, küçük 9 büyük de 14'ü geçmemeliymiş...
Hangi durumlarda acil onu aramam gerektiğini sordum. Bazen sağım solum ağrıyor ama bunun kasılma veya erken doğum belirtisi olup olmadığına ben karar veriyorum. Gerekli görmedikçe doktoru aramıyorum, zırt pırt doktorunu arayan bir tip değilim yani. Kızımı doğururken doğum sancısı çekmiştim. Bu konuda biraz fikrim var. Akıntı dışında su gelmesi, kanama veya bazen pembesi akıntı da gelirmiş, bir kaç bir şey daha söyledi öyle durumlarda aramam gerekiyormuş. Ağrılı ağrısız düzenli kasılmam olduğunda aramalıymışım. Kasılmalar her zaman ağrılı olmayabilirmiş. Ama normal biraz gezinmede veya gaz şişkinliği gibi durumlarda da kasılma olurmuş, bu kasılma uzanınca falan geçen cinsten olurmuş, gayet normal olan kasılmalar... Ben bunları ayırt etme konusunda kendime güveniyorum. Yine de kararsız kaldığımda aramamı çekinmememi söyledi. Yoksa geç kalabileceklerini söyledi.
Doğum için hastane olayını konuştuk. Erken doğurmaya kalkarsam üniversite hastanesine gideceğim. Çünkü bebekler uzun müddet küvözde kalıyorlar ve özel hastanede üç bebekte bunu karşılamak herkesin harcı değil yani. Doktor da zaten bizimle aynı fikirde.
Celeston akciğer iğnesi ile ilgili sormak istediklerim vardı. Üye olduğum mail gruplarında tanıştığım kişilerin doktorları çok riskli gebelikleri olmasına rağmen iğneyi geç yapıyorlar, 28. hatta 30. haftaya kadar bekletiyorlar falan. Ama o kişi 28 haftayı göremeyebilir, nitekim göremeyen de var. Bu konuyu sordum. Erken haftalarda olunca bebeklere bir zararı olup olmadığını sordum, biri öyle demişti de. Yokmuş. Bir daha vurulacakmıyım diye sordum, erken doğmaya kalkarlarsa vurulacakmışım yoksa vurdurmayacakmış. Bu konuda bir şeyler anlattı ve içim oldukça rahatladı. Daha önce de dediğim gibi doktorum erken doğum, çoğul gebelik konusunda tecrübeli ve ben ona güveniyorum.
Son olarak da çok bunaldığımı evden dışarı çıkamadığımı, neleri yapıp yapamayacağımı sordum. Temiz hava almamı önerdiklerini, kendimi çok yormadan dinlene dinlene hava alabileceğimi, gezebileceğimi söyledi ama siz onu bana sorun. Biraz yürüsem sonrasında kasık ağrısından çok çekiyorum. Olsun yine de yarın eşim bana deniz havası aldırsın... Şöyle sahil kenarında oturayım, kendime geleyim biraz... :)