1 Kasım 2008 Cumartesi

Biz buradayız :) ...

Ne kadar da uzun zaman olmuş ben bir şeyler yazmayalı, blog okumayalı... Bebişlerim bir yaşına geldiler, ayın onbeşi doğumgünleri :) Nasıl geçti bu bir yıl yani jet hızıyla desem yeridir. Bir koşturmacadır devam ediyor işte...

Bebişler süper. Kızları otur seyret tam filmlik.. İkisininde ağzında emzik birbirlerininkine saldırıyorlar. O onunkini ağzından çekip alıyor, öbürü diğerininkini. Elindeki oyuncağı bırakıp kardeşininkini alıyor, diğeri geri alıyor, alamayan sonunda bağırıyor... Kara kuzum emekliyor ve tutunup dikiliyor ama henüz pek sıralamıyor. Minik kuşun adı da minik kedi oldu tam kedi gibi çünkü bu kadar olur. O da sürünerek gidiyor çok komik, çok az emekleyip pat kendini yere atıyor ve sürünüyor. O da tutunup kalkıyor. Çok şekerler maşallah... Bastığın yere dikkat edeceksin her an bir bebek çıkabilir :) Ablamızla kıyaslamıyoruz tabiki bu bebişleri yoksa o 11 aylıkken yürümüştü. Gerçi üçüzler düzeltilmiş 9 ay 20 günlükler, bazı gelişimlerine düzeltilmiş tarihe göre bakıyoruz ama fiziksel gelişimleri yani boy ve kiloları, aylarını yakaladı hatta geçti bile o yönden artık doğdukları tarihe bakıyoruz.

Pamuk oğluşuma gelince, o henüz kafayı tutmakla meşgul. Fizik tedaviye devam ediyoruz, yolumuz uzun ve çetin. Ufacık şeylere seviniyoruz, elini açtı onu bunu tuttu, kafayı daha uzun tuttu falan gibi. Ağlamaları çok şükür azaldı ama iki dakika olsun yalnız kalmak istemiyor, uyanık olduğunda sürekli biri onunla ilgilenmezse kıyameti koparıyor. Şımarık tatlı oğluşum benim sevip oyna kıkırdasın :). Haftada 4 gün götürüyorum, biri bireysel eğitim diğer üçü de fizik tedavi seansı. Cuma günü nörolog kontrolü vardı, hala ilkel refleksleri var dedi doktor ama sevineceğimiz tek şey artık kafayı daha iyi tutuyor. Tüm vücut tutulumu olan serebral palsiliymis benim oğluşum. Epilepsisi şimdilik yok ama EEG çektireceğim her ihtimale karşılık, inşallah hafif de olsa bir şey çıkmaz. Beyinde bu kadar hasar olanlarda epilepsi görülme olasılığı yüksekmiş.

En son bayramda minik kedi olmak üzere hepsi alttan ve üstten 4'er dişini çıkarttı. Sırada azılar var, aman Allahım diyebilirim bu diş çıkartmak bebişler ve aileler için tam bir kabus...

Bilgisayar başına oturmak için hiç vaktim olmuyor, oğlanı uyutup kendim de seriliyorum. Bugün biraz uykum kaçtı da fırsat buldum.

Bebişlerim iyi güzel de eylülden beri bronşit ile uğraşıyoruz. Tam iyileşiyorlar tekrar bir nezle peşine öksürük. Artık bir de alerji uzmanına göstereceğiz. Bronşit için bildiğiniz bitkisel tedavi yöntemleri yazarsanız sevinirim. Mesela bizim doktor ilaç ilaç nereye kadar, harnup (keçi boynuzu) pekmezi verin, ıhlamur içirin dedi. Bir de 7 tane keçi boynuzunu üçe bölün 21 tane olacak, onu suda veya sütte 7 dakika kaynatın, bunu sabah akşam bir çay bardağı içsinler dedi.

Ablamızın kıskançlığı bebekler büyüdükçe arttı. Bu aralar çok hırçın. Tüm cümleleri hayır ile başlıyor, hiç söz dinlemiyor. Bebişleri de hafiften itmeler ve zarar vermeler başladı. Haftanın 5 günü yarım gün kreşe gidiyor. Orada yemeklerini yese de evde yemiyor falan filan. Sonunda bir uzmandan yardım almaya karar verdim çünkü artık başa çıkamıyorum ve sabrım da kalmadı. Oğlumun okulundaki (spastik çocuklar merkezi) psikoloğa götürdüm. Geçen hafta başladık bakalım bu hafta da gideceğiz. Haftanın 5. günü de onu götürmek için çıkıyorum yani. Tüm bunların sayesinde 4 çocuk annesi gibi durmuyorum artık, bayağı inceldim :)).

Bakalım bebişlerin doğumgünlerini yaparsam belki modifiye doğumgünü fotosu koyarım. Bebişlerimin de ilk doğumgünleri şöyle evi süslesek de güzel bir parti versek fena olmazdı yani. Özledim börek çörek yapmayı zaten. :))

Arayı fazla uzatmadan bebişlerimin günlüğüne yazabilmek umuduyla, tüm okuyan ve merak edenlere sevgiler...